Dünya genelinde ülkeler arasında ekonomik dengesizlikler önemli bir sorun oluşturmaktadır. Bazı ülkeler ekonomik refah içinde gelişirken, bazıları ise yoksullukla mücadele etmek zorunda kalıyor. Fakirlik, yalnızca düşük milli gelir anlamına gelmez; aynı zamanda eğitim, sağlık hizmetleri, altyapı eksiklikleri, siyasi istikrarsızlık ve doğal kaynak yetersizlikleri gibi birçok farklı faktörden etkilenir. Bu yazıda, dünyanın en fakir ülkelerini sıralayarak, yoksulluğun nedenleri ve etkilerini daha derinlemesine inceleyeceğiz.


Fakirliğin Tanımı ve Ölçütleri

Bir ülkenin fakirlik seviyesi genellikle kişi başına düşen Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) ile ölçülür. Bu gösterge, ülkenin toplam ekonomik üretiminin kişi başına nasıl dağıldığını gösterir. Dünya Bankası ve Birleşmiş Milletler (BM) gibi uluslararası kuruluşlar, fakir ülkeleri belirlerken bu tür ekonomik göstergeleri temel alır.

Ancak yoksulluk, sadece GSYİH ile sınırlı değildir. İnsani Gelişme Endeksi (HDI) gibi göstergeler de yoksulluğu değerlendirirken kullanılır. HDI, ülkelerin yaşam kalitesini sağlık, eğitim ve gelir düzeylerine göre değerlendirir. Bu faktörlerin hepsi bir araya gelerek bir ülkenin ekonomik ve sosyal refah seviyesini belirler.


Dünyanın En Fakir Ülkeleri

Dünyanın en fakir ülkeleri genellikle Afrika kıtasında yoğunlaşmaktadır. Bu ülkeler, siyasi istikrarsızlık, savaş, salgın hastalıklar, düşük eğitim seviyeleri ve ekonomik darboğazlar nedeniyle kalkınma zorlukları yaşarlar. İşte, kişi başına düşen GSYİH’ya ve diğer göstergelere göre dünyanın en fakir ülkeleri:

1. Burundi

Kişi Başına GSYİH (2023): 221 USD
Nüfus: 13 milyon
Ana Sorunlar: Siyasi istikrarsızlık, iç çatışmalar, yetersiz altyapı ve tarım dışı sektörlerin gelişmemesi.

Burundi, dünyanın en fakir ülkesi olarak kabul edilir. Ülkedeki yoksulluk, yıllardır süren iç savaşlar ve siyasi krizlerle derinleşmiştir. Nüfusun büyük bir kısmı kırsal alanlarda yaşar ve tarıma bağımlıdır. Ancak tarımda verim düşüktür ve modern tekniklerden yoksundur. Eğitim ve sağlık hizmetleri son derece sınırlıdır.

2. Güney Sudan

Kişi Başına GSYİH (2023): 303 USD
Nüfus: 11 milyon
Ana Sorunlar: İç savaş, açlık, altyapı eksikliği ve petrol gelirine bağımlılık.

Dünyanın en genç ülkelerinden biri olan Güney Sudan, 2011 yılında bağımsızlığını kazanmıştır. Ancak bağımsızlıktan sonra yaşanan iç savaş ve siyasi çekişmeler, ülkeyi derin bir yoksulluğa sürüklemiştir. Petrol gelirine bağımlı olan ekonomisi, düşük petrol fiyatları ve çatışmalar nedeniyle büyük zarar görmüştür. Eğitim ve sağlık hizmetleri neredeyse yok denecek kadar azdır.

3. Malavi

Kişi Başına GSYİH (2023): 399 USD
Nüfus: 19 milyon
Ana Sorunlar: Tarım bağımlılığı, iklim değişikliği, sağlık hizmetlerinin yetersizliği.

Malavi, dünyanın en fakir ülkeleri arasında yer alır ve ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalıdır. Ancak tarımsal üretim, iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle son derece dalgalıdır. Eğitim ve sağlık hizmetleri kısıtlıdır ve yetersiz altyapı nedeniyle kalkınma zorlukları yaşanmaktadır.

4. Mozambik

Kişi Başına GSYİH (2023): 450 USD
Nüfus: 33 milyon
Ana Sorunlar: Yüksek yoksulluk oranı, doğal afetler, ekonomik altyapının zayıflığı.

Mozambik, fakir ülkeler sıralamasında üst sıralarda yer alan bir diğer Afrika ülkesidir. 1990’ların sonunda sona eren iç savaşın ardından toparlanmaya çalışan ülke, sık sık doğal afetlerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Kasırgalar, sel ve kuraklık gibi afetler, ekonomiye büyük zarar verir. Ayrıca, ülke tarım ve balıkçılık gibi düşük gelir getiren sektörlere bağımlıdır.

5. Demokratik Kongo Cumhuriyeti

Kişi Başına GSYİH (2023): 577 USD
Nüfus: 95 milyon
Ana Sorunlar: Uzun yıllar süren iç savaşlar, zengin yer altı kaynaklarına rağmen ekonomik dengesizlik.

Demokratik Kongo Cumhuriyeti (DRC), dünyanın en büyük doğal kaynak rezervlerinden birine sahip olmasına rağmen, bu kaynaklar ülke genelinde kalkınmayı sağlayamamıştır. Ülkede süregelen iç savaşlar, doğal kaynaklardan elde edilen gelirin adil bir şekilde dağıtılmaması ve yaygın yolsuzluk, DRC’nin dünya genelindeki en fakir ülkelerden biri olmasına yol açmıştır. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim sınırlıdır, ve ülkenin büyük bir kısmı kırsal alanlarda yoksulluk içinde yaşamaktadır.

6. Orta Afrika Cumhuriyeti

Kişi Başına GSYİH (2023): 492 USD
Nüfus: 4.7 milyon
Ana Sorunlar: Sürekli iç çatışmalar, altyapı eksikliği, yetersiz devlet hizmetleri.

Orta Afrika Cumhuriyeti, siyasi istikrarsızlık ve silahlı çatışmalar nedeniyle ekonomik ve sosyal açıdan çökmüş durumdadır. Ülke halkının büyük bir kısmı gıda güvensizliği ile karşı karşıyadır ve altyapı büyük ölçüde yetersizdir. Eğitim ve sağlık hizmetleri oldukça sınırlıdır, bu da yaşam standartlarının son derece düşük olmasına neden olur.

7. Nijer

Kişi Başına GSYİH (2023): 567 USD
Nüfus: 25 milyon
Ana Sorunlar: Yüksek nüfus artışı, kuraklık, tarımsal üretkenliğin düşüklüğü.

Nijer, dünya genelinde doğurganlık oranının en yüksek olduğu ülkelerden biridir. Ancak, bu yüksek nüfus artışına karşın, ülkenin tarımsal üretkenliği oldukça düşüktür. Kuraklık ve iklim değişikliği, tarımı olumsuz etkilerken, ekonomiyi çeşitlendirecek sektörler yeterince gelişmemiştir. Ayrıca eğitim seviyeleri düşüktür ve sağlık hizmetlerine erişim sınırlıdır.

8. Liberya

Kişi Başına GSYİH (2023): 638 USD
Nüfus: 5.2 milyon
Ana Sorunlar: İç savaş sonrası toparlanma, sağlık krizleri, düşük yatırım.

Liberya, 1980’lerden 2000’lerin başına kadar süren iç savaşlardan büyük ölçüde zarar görmüştür. Ülke, savaştan sonra ekonomik ve sosyal olarak toparlanmaya çalışsa da, altyapı eksiklikleri, eğitimdeki yetersizlikler ve sağlık krizleri nedeniyle büyük zorluklar yaşamaktadır. Ebola salgını gibi sağlık krizleri de bu ülkeyi derinden etkilemiştir.

9. Afganistan

Kişi Başına GSYİH (2023): 580 USD
Nüfus: 40 milyon
Ana Sorunlar: Siyasi istikrarsızlık, savaş, terörizm, altyapı eksikliği.

Afganistan, son birkaç on yıldır devam eden savaşlar ve iç çatışmalar nedeniyle dünyanın en fakir ülkelerinden biri haline gelmiştir. Ekonomi, büyük ölçüde dış yardımlara bağımlıdır. Eğitim ve sağlık hizmetlerine erişim oldukça sınırlıdır ve ülkenin büyük kısmı çatışma bölgelerinde yaşamaktadır. Ülkedeki sürekli siyasi istikrarsızlık, ekonomik kalkınmayı neredeyse imkansız hale getirmiştir.

10. Haiti

Kişi Başına GSYİH (2023): 784 USD
Nüfus: 11 milyon
Ana Sorunlar: Doğal afetler, yetersiz altyapı, siyasi kargaşa

Haiti, Karayipler’in en fakir ülkesi olarak bilinir ve dünyanın en fakir ülkeleri sıralamasında da üst sıralarda yer alır. Ülke, 2010 yılında yaşanan yıkıcı depremin etkileriyle uzun yıllar boyunca mücadele etti. Bu deprem, Haiti’nin altyapısını büyük ölçüde yok etti ve yeniden yapılanma süreci yetersiz kaldı. Ülkede yolsuzluk, siyasi istikrarsızlık ve doğal afetlerle (deprem, kasırga, sel) sürekli mücadele edilmesi, ekonomiyi ciddi şekilde zayıflatmıştır. Eğitim, sağlık ve sosyal hizmetler de yetersizdir. Haiti, büyük ölçüde uluslararası yardımlarla ayakta kalmaya çalışmaktadır, ancak sürdürülebilir kalkınma için gerekli altyapıyı kurmakta zorlanmaktadır.

11. Çad

Kişi Başına GSYİH (2023): 742 USD
Nüfus: 17 milyon
Ana Sorunlar: Çölleşme, yetersiz su kaynakları, altyapı eksikliği, yoksulluk.

Çad, Afrika’nın en fakir ülkelerinden biridir. Ülke, coğrafi konumu nedeniyle büyük oranda kuraklık ve çölleşme sorunlarıyla boğuşmaktadır. Çad, çoğunlukla tarım ve hayvancılıkla geçinen bir ekonomiye sahip, ancak bu sektörler yetersiz su kaynakları ve iklim değişikliği nedeniyle büyük baskı altında. Ayrıca, ülke çapında yaygın bir altyapı eksikliği vardır; eğitim ve sağlık hizmetleri oldukça sınırlıdır. Petrol gibi doğal kaynaklara sahip olmasına rağmen, gelir dağılımındaki eşitsizlik ve iç çatışmalar, ülkenin kalkınmasını engellemektedir.

12. Madagaskar

Kişi Başına GSYİH (2023): 837 USD
Nüfus: 29 milyon
Ana Sorunlar: Yoksulluk, çevre sorunları, tarımsal verimsizlik, yetersiz altyapı.

Madagaskar, dünyanın en büyük adalarından biri olmasına rağmen, ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalıdır ve çok sayıda insan yoksulluk içinde yaşamaktadır. Ülkedeki tarım faaliyetleri, çevresel bozulmalar ve verimsizlikle mücadele etmektedir. Ayrıca, ormansızlaşma ve doğanın tahribatı ülkenin doğal kaynaklarını ciddi şekilde etkilemektedir. Eğitim ve sağlık hizmetleri sınırlı olup, ülkede yaygın işsizlik ve düşük yaşam standartları bulunmaktadır. Çevresel sorunlar ve altyapı eksikliği, Madagaskar’ın kalkınmasını engelleyen temel sorunlardır.

13. Sierra Leone

Kişi Başına GSYİH (2023): 523 USD
Nüfus: 8 milyon
Ana Sorunlar: İç savaş sonrası toparlanma, salgın hastalıklar, sağlık hizmetlerindeki yetersizlik.

Sierra Leone, 1990’ların sonlarında sona eren iç savaşın ardından toparlanmaya çalışan bir ülke olarak dikkat çeker. Ancak, ülke sağlık ve eğitim gibi temel hizmetlere erişim konusunda ciddi sorunlarla karşı karşıyadır. 2014-2016 Ebola salgını da ülkeyi derinden etkilemiş ve sağlık sisteminin ne kadar kırılgan olduğunu gözler önüne sermiştir. Ülkede tarım sektörü ağırlıklı olup, sanayi ve hizmet sektörü yeterince gelişmemiştir. Ayrıca, altyapı eksiklikleri ve yaygın yoksulluk, Sierra Leone’nin kalkınmasını engellemektedir.

14. Etiyopya

Kişi Başına GSYİH (2023): 890 USD
Nüfus: 126 milyon
Ana Sorunlar: Tarım bağımlılığı, kuraklık, iç çatışmalar, altyapı eksikliği.

Etiyopya, büyük bir nüfusa sahip olmasına rağmen, halkın önemli bir kısmı yoksulluk içinde yaşamaktadır. Ülke ekonomisi büyük ölçüde tarıma dayalıdır ve iklim değişikliği nedeniyle sık sık kuraklıkla karşı karşıya kalmaktadır. Tarımsal üretkenlik düşük olup, tarımsal faaliyetlerde modern yöntemler yeterince kullanılmamaktadır. Etiyopya’daki iç çatışmalar ve siyasi istikrarsızlık da ülkenin kalkınmasını engelleyen önemli etmenlerdir. Son yıllarda yapılan altyapı yatırımları ülkenin ekonomik büyümesine katkı sağlasa da, ülkenin büyük bir kısmı hala temel hizmetlerden yoksundur.

15. Mozambik

Kişi Başına GSYİH (2023): 450 USD
Nüfus: 33 milyon
Ana Sorunlar: Yüksek yoksulluk oranı, doğal afetler, ekonomik altyapının zayıflığı.

Mozambik, fakir ülkeler sıralamasında üst sıralarda yer alan bir diğer Afrika ülkesidir. 1990’ların sonunda sona eren iç savaşın ardından toparlanmaya çalışan ülke, sık sık doğal afetlerle mücadele etmek zorunda kalmıştır. Kasırgalar, sel ve kuraklık gibi afetler, ekonomiye büyük zarar verir. Ayrıca, ülke tarım ve balıkçılık gibi düşük gelir getiren sektörlere bağımlıdır.

Fakir Ülkelerin Karşılaştığı Ortak Zorluklar

Dünyanın en fakir ülkeleri, farklı coğrafyalarda yer alsalar da, benzer sorunlarla karşı karşıyadırlar. Bu ülkelerin ortak zorlukları şunlardır:

1. Doğal Afetler

Birçok fakir ülke, doğal afetlerden ciddi şekilde etkilenir. Kasırgalar, seller, kuraklık ve depremler, bu ülkelerde tarımı, altyapıyı ve ekonomiyi zayıflatır. Bu tür afetlerin sık yaşanması, ülkelerin kalkınma çabalarını sekteye uğratır.

2. Siyasi İstikrarsızlık ve Çatışmalar

Birçok fakir ülkede uzun yıllar süren iç savaşlar ve siyasi çatışmalar, ekonomik kalkınmanın önündeki en büyük engellerden biridir. Güvenlik sorunları, yatırımcıların bu ülkelere yatırım yapmalarını zorlaştırırken, insanlar da sürekli olarak yaşamlarını tehdit eden durumlarla karşı karşıya kalır.

3. Yetersiz Eğitim ve Sağlık Hizmetleri

Fakir ülkelerdeki en büyük zorluklardan biri, eğitim ve sağlık hizmetlerinin yetersizliğidir. Eğitime erişimin sınırlı olması, genç nesillerin yeterince donanımlı bireyler haline gelmesini engeller. Aynı şekilde, sağlık hizmetlerinin eksikliği, salgın hastalıkların yayılmasına ve yüksek ölüm oranlarına yol açar.

4. Tarıma Dayalı Ekonomiler

Birçok fakir ülke, büyük ölçüde tarıma bağımlıdır. Ancak bu tarım genellikle modern tekniklerden yoksun, iklim değişikliğine karşı savunmasızdır. Tarımsal verimlilik düşüktür ve bu da yoksulluğu daha da derinleştirir.

5. Yolsuzluk

Fakir ülkelerde yaygın olan bir diğer sorun da yolsuzluktur. Yolsuzluk, ulusal kaynakların adil bir şekilde dağıtılmasını engeller ve sosyal adaleti zayıflatır. Bu da ekonomik büyümeyi ve kalkınmayı olumsuz etkiler.


Dünyanın en fakir ülkeleri, doğal kaynak eksiklikleri, siyasi istikrarsızlıklar, doğal afetler ve altyapı sorunları gibi bir dizi zorlukla mücadele etmek zorunda kalmaktadır. Burundi, Güney Sudan, Malavi, Mozambik, Haiti ve diğer birçok ülke, bu sorunlar nedeniyle ekonomik kalkınmada geri kalmışlardır. Ancak, uluslararası yardımlar ve sürdürülebilir kalkınma stratejileri bu ülkelerin gelecekte yoksulluktan kurtulmasına katkı sağlayabilir.